Doğum, büyüleyici bir olay olduğu kadar pek çok kadının çekindiği ve hakkında şehir efsanelerin sıklıkla dolaştığı bir durumdur. Anne olmak isteyenler kadınlar ya da hamileliğin ilk dönemlerinde bulunan anne adayları, doğumla ilgili detayları merak eder ve araştırılar. Bunun için anneleriyle konuşur, doğum yapmış yakınlarına sorular sorar ya da internet üzerinden araştırma yaparlar. Ancak doğumun tam olarak nasıl olduğu ile ilgili detaylar, genellikle çok sık anlatılmaz. Hem zorlu bir süreç olması yüzünden anne adaylarının endişelenmesinin önüne geçmek, hem de doğum yapan kadınların o anların özel kalmasını istemeleri nedeniyle ayrıntılı bilgiye ulaşmak zor olmaktadır.
Hazırladığımız bu içerikte; doğumlar ilgili merak edilen ilginç bilgileri açıklamaya çalıştık.
Doğum Ne Zaman Gerçekleşir?
Doğumun gerçekleşmesi için bebeğin gelişimini tamamlaması gerekir. Bunun ardından 37 ile 42 haftanın sonunda doğum gerçekleşmektedir. Bebeğin dünyaya geleceği zaman annede rahim kasılmalarının ve düzenli aralıklarla gelen sancılar başlaması ile anlaşılabilmektedir. Bazı durumlarda suyun gelmesi de doğumun habercisi olarak kabul edilmektedir.
Sözü edilen bu belirtiler ortaya çıktıktan sonra, anne adayı en kısa sürede doktoruna ulaşım sağlamalı ve doktorunun yönlendirmesi ile ilgili hastaneye gitmelidir. Doğum için anne adaylarının karar vermekte zorlandığı ve kapsamlı araştırmalar yaptığı önemli bir konu ise doğumun nasıl yapılacağı olmaktadır.
Bebek Kaç Haftada Dünyaya Gelir?
Anne adayları, hamile kaldıklarını öğrendikten sonra bebeğin hamileliğin kaçıncı haftasında dünyaya geleceğine dair hesaplamalar yapmaya başlarlar. Son derece heyecanlı ilerleyen bu süreç, genellikle 37. ile 42. hafta arasında tamamlanmaktadır.
Doğum zamanını hesaplamak için son adet tarihinin birinci gününden itibaren 40 hafta yani 280 gün eklemek gerekmektedir. Gün ve hafta saymanın yanı sıra, doktor ultrason görüntüleriyle bebeğin ne zaman doğacağına dair hesaplamalar yapabilir ve tahmini bir tarih söyleyebilir.
Doğum tarihine dair yaklaşık bir şekilde hesaplama yapılabilmesi için gebeliğin fark edildiği anda doktora başvurmanın önemi büyüktür. Bu sayede bebeğin her günü, detaylı olarak kontrol ve takip edilebilir.
Hamilelik hesaplama yöntemlerine dair detayları öğrenmek için Kaç Haftalık Hamileyim? Gebelik Testi Ne Zaman Yapılır? Yazımızı inceleyebilirsiniz.
Doğumla İlgili Merak Edilen İlginç Bilgiler
Doğum anı; her anne ve babanın büyük bir sabırsızlıkla, tüm hamilelik süreci boyunca, yani yaklaşık olarak 9 ay 10 gün beklediği bir andır. Doğum esnasında, annenin sadece doğuma odaklanması ve aklına gelebilecek olumsuz düşüncelerden arınması ise son derece önemlidir.
Normal doğum yapacak annelerin doktorun önerileri ölçüsünde nefes alıp vermek, ıkınmak ve sakinliğini koruyabilmek gibi durumlara dikkat etmek gerekmektedir. Sezaryen doğumda da ise yine doktorun söylemlerine dikkat etmek gerekir. Bunun yanında anestezi uzmanının da söylediklerine uymak bir o kadar önemlidir. Peki, doğum gibi bu kadar önemli bir konu hakkında merak edilen ilginç bilgiler yok mudur? Yazımızın devamında, doğumla ilgili detayları bulabilirsiniz.
1- Tahmin Edilen Doğum Tarihi Her Zaman Tutmaz.
Anne adayları, hamilelik döneminde heyecanla doğumun geleceği günü beklerler. Bunun için gebeliğin öğrenildiği ilk günden itibaren doğum tarihi için hesaplamalar yapılmaya başlanır. Genel olarak 9 ay 10 günlük bir sürecin sonunda doğum gerçekleşmektedir. Ancak hamile kadınların sadece % 5’lik bir oranı, doktorların tahmin ettiği tarihte doğum yapmaktadır. Kısacası bebek, her zaman doktorun söylediği tarihte doğmaz. Bu nedenle uzmanlar, doğumun 38. ile 42. haftalar arasında gerçekleşebildiğini söylemektedir.
2- Doğumun Acısız Bir Süreç Olması Pek Mümkün Değil.
Doğumun acısız bir işlem olduğunu söylemek, fazla iyimserlik olur. Ancak son yapılan geliştirmeler ve farklı yöntemler ile doğumda yaşanan sancıların şiddetini azaltmak mümkün olabilir. Yine de, normal doğum tercih eden annelerin hiç acı çekmeden doğum yapmaları zordur. Doğum sancılarını azaltma yöntemlerin hakkında doktorla görüşme sağlamak ve anne adayı için uygun seçenekleri değerlendirmek gerekmektedir.
3- Epidural Anestezi Tamamen Uyuşturmaz.
Epidural anestezi, doğum kasılmalarıyla baş etmek zorlaştığında anne adaylarının yardımına koşan bir yöntemdir. Bel bölgesine yapılan iğne ile vücudun alt kısmının uyuşması sağlayan bu yöntem, tamamen hissizliğe neden olmaz. Çoğu epidural işlemde, orantısız uyuşmalar yaşanabilir ve bazı kadınlarda büyük oranda hissiyat kaybedilmez. Epidural yöntem, dayanılmaz ağrıları hafifletmek adına etkilidir ancak tam anlamıyla, acısız bir doğum için etkili bir yöntem değildir.
4- Doğum Sırasında Tuvalet Sorunu Yaşamak Mümkün.
Anne adaylarının merak ettiği önemli sorunlardan biri de doğum esnasında büyük tuvaletin gelmesidir. Bu durumun yaşanması, olasılık dahilindedir. Son derece doğal bir durum olan tuvalet kaçırma, ıkınma ya da stres nedeniyle oluşabilir. Her kadının başına gelebilecek bir durum olan tuvalet sorunu için utanmaya ya da çekinmeye gerek yoktur.
5- Doğum Bebek Doğduktan Sonra Tamamlanmaz.
Bebek doğduktan sonra doğumun tamamen bittiğini söylemek doğru olmayacaktır. Doğumdan sonra bir de bebeğin plasentasının doğması gerekir. Bu nedenle bebek doğurduktan sonra anne adaylarının biraz daha ıkınması istenir. Böylece plasentanın da çıkması sağlanacaktır. Plasentanın çıkışı, doğuma oranla daha az ağrılı olmaktadır.
6- Doğum Başladığında Birkaç Defa Muayene Olmak Gerekebilir.
Doğumunuz başladıktan sonra hızlı bir şekilde hastaneye gidilmelidir. Hastanede kasılmalarla başa çıkabilmek için sık sık doktor tarafından kontrolün sağlanması gerekir. Bu nedenle, bir ebe ya da doktor tarafından kadının muayene edilmesi ve rahim ağzındaki açıklığın ne kadar olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir. Doğum esnasında, ilerlemeyi kontrol edebilmek için birkaç defa bu muayenenin tekrarlanmasına ihtiyaç duyulabilir.
7- Bebekler Fazla Kıllı Doğabilir ve Kafatasının Şekli Farklı Gelebilir.
Bazı bebekler, doğduklarında çok kıllı olabilirler. Kafaları dahil olmak üzere kollarında, ve omuzlarında kıllar oluşabilir. Ancak bu kıllar, zaman içinde dökülecektir. Bunun yanı sıra; vajinal doğumlardan sonra bebeklerin kafasındaki kemiklerde sıkışma yaşanabilir ve tam olarak yuvarlak şeklini kaybedebilir. Bu durum endişe gerektirecek bir sorun değildir. Kafanın şeklinde yukarıya doğru hafif bir sivriliğin olması tamamen normaldir. Oluşan sivrilik, birkaç günlük bir sürede yeniden yuvarlak formuna dönecektir.
8- Doğumdan Sonra Yapılan Masaj Rahatsızlık Verebilir.
Doğum yaptıktan sonra annelerin eve gidebileceğinden emin olabilmek için doktorun belirli muayeneleri tamamlaması gerekir. Aynı zamanda kanamanın tamamen durduğundan emin olmak gerekir. Kanamanın durduğundan emin olmak için de hemşireler tarafından rahmin normal boyutlara dönmesini sağlayacak bir masaj yapılır. Bu masaj başta biraz rahatsız edici olabilir ve ağrı yapabilir, ancak zaman içinde alışmak mümkündür.
9- Kanamalar Belirli Bir Süre Daha Devam Edecektir.
Doğum sonrasında belirli oranlarda kanama olması son derece doğaldır. Hastaneden taburcu olduktan sonra da kanama devam edebilir. Genel olarak annelerin, doğumdan sonra 6. haftaya kadar kanamalarının olduğu bilinmektedir.
Doğum Sırasında Nelere Dikkat Edilmelidir?
Doğum, anne – baba olmayı iple çeken ailelerin yaklaşık 9 ay boyunca sabırsızlıkla beklediği bir andır. Hamilelik sürecinde atılan tüm adımlar, alınan önlemler ya da bütün hazırlıklar doğum için yapılır ve olası tüm aksiliklere karşı güvence alınmak istenir. Bunun yanında, doğum sırasında da dikkat edilmesi gereken durumlar bulunmaktadır.
Her şeyden önce anne adayı, sadece doğuma odaklanmalı ve olumsuz düşüncelere kapılmadan, rahat bir doğum gerçekleştirmelidir. Anne adayının tercihine göre karar vereceği normal doğum, sezaryen doğum ya da suda doğum gibi doğum yöntemlerinden biri seçilebilir. Bu yöntemlerin gerekliliklerine uygun davranılmalı ve doktorun tavsiyelerine bağlı kalınmalıdır.
Doğum yapmak, ağrılı ve zor bir süreç olabilir. Ancak dikkatli davranarak ve gereken tüm önlemleri alarak güven içinde bebeğinizi kucağınıza almak mümkündür.
Tüm bunların yanında doğum öncesinde, sırasında ve sonrasında oluşabilecek risk durumlarına karşı doğum sigortası ile gereken güvenceyi almak, anne adaylarının daha rahat ve güvende hissetmesini sağlayacaktır. Gebeliğe bağlı gelişen komplikasyonlar, muayene, tahlil ve testlerin ücretlerinin yanında normal ve sezaryen doğum için gereken masrafları karşılayan doğum sigortası ürünleri hakkında bilgi almak için Sigorta Dünyası uzmanlarına danışabilirsiniz.
Bebeğiniz için ekonomik anlamda gereken güven ortamını hazırlamak için gerekli olan ipuçlarını Bir Bebeğe Finansal Olarak Hazırlanmak yazımızdan öğrenebilirsiniz.
Doğum Sigortası Teminatları Nelerdir?
Doğum sigortası ya da hamilelik sigortası, gebelik döneminde ihtiyaç duyulabilecek pek çok sağlık hizmetlerine dair teminat sunan bir sigorta ürünüdür. Bu sigorta ürünü kapsamında sunulan teminat seçenekleri ise şöyle ifade edilebilir:
- hamilelik rutin kontrolleri,
- hamilelik için gerekli tahlil ve tetkikleri,
- TORCH taraması,
- NST ve ikili tarama testi,
- gebeliğe bağlı komplikasyonlar,
- normal ya da sezaryen doğuma ait masraflar karşılanmaktadır.
Doğum sigortası poliçesi ve limitleri dahilinde, tüm bunların yanı sıra zorunlu kürtaj, düşük, hiperemezis ve preeklampsi gebeliğe bağlı gelişen komplikasyonlar da güvence altına alınmaktadır. Doğum sırasında annede ve bebekte oluşabilecek, acil müdahale gerektiren tüm sağlık sorunlarının masrafları da poliçe kapsamında yer almaktadır. Son olarak acil durumlarda hastaneye ulaşımı sağlayacak ambulans hizmeti ve ücreti de poliçe kapsamı dahilindedir.
Doğum sigortası; doğum teminatlı özel sağlık sigortası ya da doğum teminatlı tamamlayıcı sağlık sigortası olarak farklı seçenekler üzerinden satın alınır. Kısacası hamilelik ve doğum masraflarının sigorta tarafından karşılanması için doğum teminatının sağlık poliçesine eklenmesi gerekmektedir.
Doğum sigortasının teminatlarına dair daha fazla detaya Doğum Sigortası Kapsamı Nedir, Neleri Kapsar? Yazımızdan ulaşabilirsiniz.
En İyi Doğum Sigortası Nasıl Alınır?
Doğum sigortası, anne ve bebek sağlığını korumak ve bunu yaparken bütçeyi kontrol altında tutmak için tercih edilmektedir. Durum böyleyken poliçe için ödenecek bedel de merak konusu olmaktadır. Doğum sigortası fiyatları, diğer sağlık ürünlerine oranla daha yüksek olabilmektedir. Ancak gebelik ve doğum sürecinde alınması gereken sağlık hizmetlerine harcanan bütçe düşünüldüğünde poliçe için ödenen tutar oldukça ekonomik olacaktır. Ayrıca pek çok sigorta şirketi, prim ödemelerinde taksit ya da indirim seçenekleri de hazırlamaktadır.
Doğum sigortası için en uygun fiyatları öğrenmek ve sigorta şirketlerinin tekliflerini karşılaştırmak için Sigorta Dünyası iletişim kanallarını kullanabilirsiniz. Sağlık uzmanlarımıza 7 / 24 çağrı merkezimizden ulaşabilir ya da ücretsiz sorgulama yaparak en kısa sürede fiyat teklifi alabilirsiniz.